Toplumun davranışlarını araştıran bilime Sosyoloji dendiğini bilmeyen yoktur. Ancak herkeste sosyoloji okumuş değildir. Bende sosyolog değilim. Ben eğitimciyim. Ancak bu bölgede doğup büyümüş, hatta dedemin dedesinin de burada doğup büyüdüklerini bildiğimden onlardan kalan bilgi ve tecrübe doğrultusunda Pamukova ile ilgili bir iki saptama yapmak istiyorum.
2004 yılında eğitim Öğretim yılı başında kendi doğduğum yere tayin edildiğimden bir süre sonra İstanbul’dan Eskişehir’e geçerken bir tanıdığım yakınları ile birlikte beni ziyaret etmek için Pamukova ya uğradılar.
Pamukova’ya ilk defa geldiklerini evi bulana kadarda çok sayıda cadde, sokak ve mahalleyi gezdiklerini anlattılar.
Sonuçta evimi bulduklarında onları kapıda karşılamıştım. İlk karşılama sırasında Süleyman adındaki değerli büyüğüm elini uzatıp elini tam tuttuğum anda durdu ve bana bir iki cümlelik hiç unutamadığım şu sözleri söyledi.
“Pamukova güzel bir yermişti, ama, Bu yollara taşları kim döşedi baa” dedi. Süleyman abi Bulgaristan da doğmuş bir Balkan Türkü ancak hayatı boyunca Kominist dönemde Bulgaristan istihbaratında çalışmış biri olduğunu bizlere anlatmıştı. O görevi gereği dünyanın çok ülkesini gezmiş ve dünyadan haberi olan bir insandı.
Süleyman abi’nin anlatmak istediği Pamukova’nın içinde döşenen Parke taşlarıydı. Ben anlamıştım ve “Niye abi ne zararı var?” diye sorunca da; “Bu taşlar Pamukova’yı kışın dondurur. Yazın da yandırır. Ben onu derim. Onu bilirim” dedi.
Evet gerçekten bir şehirde yerlere döşenen taşlar kışın daha soğuğa neden oluyor. Yazında ısınan taşlar çevreye daha da fazla ısı yayıyor. Demek ki bu yüzden Pamukova kışın soğuk yazın ise daha sıcak olduğunu o gün anladım.
Şimdi bunu anladıktan sonra insanları şehrin alt yapısı, yollarının biçiminin de insanların psikolojisini de olumlu yada olumsuz bakımdan etkileyeceğini düşünmeye başladım.
Belediyeler; halka hizmet için kurulduklarına göre acaba hangi belediye başkanı bölgesinde yaşayan insanların daha sağlıklı olması için bu ve benzeri çalışmaları bilerek yapmakta, yada yapmak için bilimsel olarak ne tür bir eğitim almıştır?
Şimdi bir bakalım ilçemizde az önce bahsettiğimiz parke taşlarının hepimizin psikolojisini nasıl etkilediğini hiç düşündük mü?
Birde şöyle düşünelim. Yine aynı sokaklarda 20 cm uzunluğunda yan yana döşenmiş taşların üzerinde eve kadar yürüdükçe kısa adımlarla hareket ederek o taşları bir taş 2 taş diye saya saya eve gitme yerine aynı yolda dümdüz bir asfalt üzerinden daha yorulmadan taş saymadan gitmek arasında bir fark olduğunu hiç düşündük mü?
Yine çarşıdan eve gelirken tam sokağın başında bir eve cırtlak bir boya çekilmiş olduğunu düşünelim. Sıcak ve sert renklerle boyanmış bu evin görüntüsü insanın psikolojisini nasıl etkilediğini hiç düşündük mü? Bir boğanın kırmızı renge karşı nasıl saldırgan olduğunu, hatta matadorların ellerindeki kırmızı şalı sallamaları yüzünden üzerine saldıran boğaların nasıl gözlerinin akı çıkmış şekilde saldırganlaştığını hiç gördük mü? Boğa o renge karşı alerji duyduğu ve sinirlendiği için saldırmakta, o renkten dolayı matadorları bile öldürebilmektedir. .
Pamukova da böylesi renkler ve böylesi alt yapının insan sağlığını nasıl etkilediğini anlamak için Pamukova da mevcut olan bu tür olumsuz sokaklarda yürümek, bu parke taşları üzerinden yürüyerek eve gitmek, ara sokak üzerinde insanın içini bozan renklerle evini boyamış bir komşunun evinin önünden geçmek insan psikolojisini bozmak için yeterli gelen davranışlardan biri da unutmamak lazım.
Seçim alanlarında Demokrasi diye diye, milli irade diye diye, tahsiline, bilgisine bakmadan oy verip seçtiğimiz insanların dünyamızı nasıl etkilediklerini iyi düşünmemiz lazım.
Bu günlerde, Genel Seçim öncesi “Mutlaka beni milletvekili seçin” diye her türlü yalan ve dümeni yapanları da iyi bilmek ve oyları ona göre vermek lazım.
Seçeceğimiz milletvekili adaylarının ellerine çekiç alarak TBMM de yaptıkları kavgalar da hepimizi olumsuz şekilde etkiliyor.
Hepimize düşen görev ise seçimde oylarımızı başta kendi sağlığımız olmak üzere toplum sağlığını düşünen adaylardan yana kullanmaktır.
Aksi takdir de toplumsal olarak ruhsal yapımız bozulmaya devam eder.
