Karşılıklı susuyorduk…. Bekliyor ve susuyorduk… Öyle susuyorduk ki çöllerde kaktüsler bile susuyordu. Öyle duruyorduk ki dünya dönmeyi bırakıyordu, duruyordu….Felekler yedi katın yedisinde de duruyordu…
Bir Müslüman susarken diyordu: Allah azze ve celle… Bir Hristiyan susarken diyordu: Tanrı elbet bize sahip çıkacak… Bir Yahudi susmuyordu, vuruyordu… Hepimiz Filistin oluyorduk ve susuyorduk…
Bir Yehova Şahidi köprüden atlıyordu… Biz susuyorduk… Bir Mecusi ateşte yanıyordu…. Biz duruyorduk… Bir salkım söğüdün boynu kırılıyordu fırtınadan, biz bakıyorduk…
Böyle susa susa, baka baka, bekleye bekleye yüzyıllar geçti… İnsanoğlu, hala bir susmalar, bir durmalar, bir uzaktan bakmalar derdinde… Dünyadaki mazlumların derdi değil var olan derininde, yüreğinde…. Tek derdi kendiyle, kendi derdiyle…
Dünyayı kötü yapan hayatı yaşanmaz kılan bu evrende kötülerin var olması değil, bu evrende iyilerin susması, yaratıcı beyinlerin kullanılamaz boş yığınlar haline gelmesi, üretmemesi... Susması ve susması ve susması....
Peki daha kaç yüzyıl susacak bu iyi insanlar? Daha kaç yüzyıl üretmeyecek. Düşünmeyecek? Düşlemeyecek, düşleyip de hayata geçirmeyecek? Karşı gelmeyecek de karşıdan bakmakla yetinecek? Daha kaç yüzyıl ? Yahut kaçıncı yüzyılın gelmesini bekliyor insanlık kendine yakışanı yapmak için?
Engeller mi? Onlar hep vardı ve her zaman da var olacak...Kıstas engeller değil, kıstas ''cesaret''... Kıstas '' ataleti yenmek''... İnsanlık için şimdilik küçük kendin için büyük bir adım atmak... O ilk adımı atmak. Kalbine o heyecanı yerleştirmek, atılmak...
Gerisi kendiliğinden gelecektir zaten.”
Yine burada yıllar evvel köşe yazarken paylaştığım bu yazımın on yılı geçkin bir zamanı var... Geçmişe dönüp baktığımda gördüğüm tek şey zaman ilerledikçe insanın ve insanlığın geriye doğru gittiği; her şeyin yozlaşarak, silinerek ve acıların katlanarak büyüdüğü oldu... Diliyorum on yıllar yine böyle geçmez. Ve diliyorum herkes her ne gücü varsa bir karınca misali dahi olsa bu İbrahimi yangına su taşıyor olur...
Ülkü Gazovalı Kotan
Ülkü Gazovalı güzel bir yazı olmuş. öncelikle sizleri Pamukovahaber de görmek ve güzel makalelerinizi baştı ben olmak üzere www.pamukovahaber.com takipçilerimiz de okuyacaklar ve yorumlarını sizlerle aktaracaklardır.
Benim Yorumum: Pekiyi. kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Ayrıca ilk yazınızda Babanızdan sonra kayın babanızı da kaybettiğiniz acınız var. Ama onlarda sizin gibi güzel kızları ve gelinleri olduğu için kabirlerinde rahata uyuyacaklardır.
Bu vesile ile sizlere ve yakınlarınıza sabırlar diliyoruz. "Başınız Sağ olsun"